-
1 spät
spät [ʃpɛ:t]I adj geç;am \späten Vormittag/Nachmittag öğleye/ikindiye doğru, öğleüstü/ikindiüstü, öğleüzeri/ikindiüzeri;von früh bis \spät sabahtan akşama kadarII adv geç;\spät aufstehen geç kalmak;er kam eine Stunde zu \spät bir saat geç kaldı;warum kommst du so \spät? niçin böyle geç geliyorsun?;wie \spät ist es? saat kaç?;besser \spät als nie ( prov) geç olsun da güç olmasın -
2 spät
spät adj und adv geç;du bist spät dran! geç kaldın!;von früh bis spät sabahtan akşama (kadar);wie spät ist es? saat kaç?;(fünf Minuten) zu spät kommen (beş dakika) gecikmek ( oder geç kalmak);am späten Nachmittag akşam üzeri;bis später! (sonra) görüşürüz! -
3 dran
ich bin dran sıra bende;er ist arm dran onun durumu kötü;spät dran sein geç kalmak;an der Sache ist was dran bunda bir iş var;du weißt nie, wie du mit ihr dran bist onun gözünde ne değerin olduğunu hiç anlayamazsın -
4 verspäten
verspäten v/r <o -ge-, h>: sich verspäten geç kalmak -
5 verspäten
gecikmekgeç kalmak
См. также в других словарях:
geç kalmak — vaktinden sonra davranmak, gecikmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
geç — sf. 1) Belirli zamandan sonra olan 2) zf. Kararlaştırılan, beklenen veya alışılan zamandan sonra, erken karşıtı Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç / Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç Y. K. Beyatlı Birleşik Sözler geç saatler er … Çağatay Osmanlı Sözlük
gecikmek — nsz 1) Geç kalmak, herhangi bir işi kararlaştırılan zamandan sonra yapmak 2) Bir taşıt zamanında kalkamamak veya zamanında varamamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikindiden sonra dükkân açmak — bir işe başlamakta geç kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçmek — e, er 1) Bir yerden başka bir yere gitmek Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim. T. Buğra 2) den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak İplik iğne deliğinden zor geçti. 3) den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden… … Çağatay Osmanlı Sözlük